Yol, unutmakmış. Tarihe bakmak ise ruhunuzu geçmişin sırlarına batırmakmış. Yolculukların en güzel yanı sizi teknolojiden koparıp ana çivilemesidir, ıssızlıktır yolculuklar. Orada her şeyi bulabilirsiniz. En önemlisi de kendinizi bulabilirsiniz. Yaz geldi. Herkes bir tarafa dağıldı. Uzun bir özlem başladı. Yaşamın bunaltıcı, dayanılmaz hâle geldiği şu günlerde biz de derin bir nefes gibi güzel bir yolculuğa çıktık. “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı bilir?” Çocukluğumdan beri cevabım hep: “Gezen!” olmuştur. Çünkü bunca okumaya rağmen gördüğüm her şeyde hep yanıldım. Gördüklerim, gerçeğin kapısını araladı hep. Son yolculuğumda bunu onaylamış oldum. Gençliğimde sürekli bilmediğim yerlere seyahat ederdim. Hep kızarlardı bana. ‘Ne çok geziyorsun. Ne çok gezmeyi seviyorsun!’ diye. Amaç gezmek değildi aslında. Ruhu beslemekti. Anlatamadım, hâlâ da anlatamıyorum. Çünkü bir yere gitmek, kendinden gidebilmekti benim için. Gittiğim yerde gözlerimi kapatıp, kalbimin gözünü açarak dolaşıyordum. Anlaşılamadım, anlatamadım çünkü herkesin yolculukları böyle sandım gençliğimden beri. Gözün gördüğü ile kalbin gördüğü asla bir değil. Bu yolculuklarıma bir yenisini ekledim Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Derneği Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan ve Yazar Selmina Melikoğlu’nun emeğiyle hazırlanan güzel insanlarla tanışıp onları da gönül heybemize koyduğumuz bir turla.
Beşir ile Geziniyorum Tur’la Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne yelken açtık. Şimdiyi unutturan, geçmişi yaşatan bir kültür ile sarsıldık. Kalp, binlerce yıl öncesine fora dedi. Tarih bize hep vefayı anımsatır. Binlerce yıl önce yaşamış insanların geleceğe bırakmaya çabaladığı mesajların vefasını. İnsanın insana vefasını. Bölge, dokusunu teninize usulca işliyor. Bizi gezdiren turun sahibi bitmeyen enerjisi, güler yüzü ile Beşir Çoban, sanat yüklü rehberimiz Ekrem Bey ayrıca şakacı (bana da takılmadan rahat etmeyen, beni hep gülümseten) donanımlı, bir de biri vardı oradan oraya götürüp getiren, usanmadan bizi bekleyen hep bekleyen Selahattin Bey öyle sıcaktılar ki sanki oraları hep evimizmiş gibi hissettirdiler enerjileriyle. Adıyaman’da 2134 metreye tırmandık. Nemrud, (İbranice: נִמְרוֹדֿ, romanize: Nimrôḏ; Aramiceܪ; Arapça: اَلْنَّمْرُود; an-Namrūd), Tekvin'e göre Nuh'un torunu ve Sümer (Shinar) kralıdır. Tanah'a göre güçlü bir kişi ve yetenekli bir avcıdır. Tevrat dışı dini kaynaklara göre Babil Kulesi ile bağlantılı ve Yehova'ya karşı duran bir kraldır.İslam kaynaklarında İbrahim'i ateşe attıran zalim bir kral olarak resmedilir ve burnuna sinek kaçarak öldüğü anlatılır. Zirveye giden zorlu basamaklarda kendinizi sınıyorsunuz. İnerken de aynı sınamayla neler başarabileceğinizi taşlar size gizlice fısıldıyor. Her yol, her görüntü birer deneyim olarak bir yaş aldırıyor size. Güneşi mutlaka orada batırın, derim.
Dünyanın 2. büyük mozaik müzesi Zeugma Gaziantep’te yer alıyor. Çingene kızı. Nedense bana karşımda duran görüntü bir erkekle bakıştığımı hissettirdi. Sizi geçmişin sayfalarına batırıp çıkarıyor. Mutlaka gidin. Urfa, Göbeklitepe rüyası. Çalışmalar geniş alanlara yayılarak devam ediyor. Muhteşem bir yer. Başlangıca doğru gittiğinizi hissediyorsunuz. An’dan bir rüyanın içine çekiliyorsunuz. Oralarda siz, siz değilsiniz. Mardin. Rüya Şehir. Onlarca yere gittim ama ruhunu yaşatan, size ‘ruhunuzu hatırlayın’ diyen tek şehir, benim için. Sokaklarında şairlerden dizelere denk geldiğimiz, ışıl ışıl, mis gibi ruhunu saklamış olan tek şehir. Binlerce yıllık taşlarla bakıştık, dokunduk birbirimize bizden öncekilerle. Şimdinin sıcak insanlarıyla merhabalaştık, gülüştük, insan kattık gönül heybemize yürür giderken. Onca kültür harmanını soluduk birlikte. Başınız dönecek kesinlikle. Midyat! Yeraltı şehri. Altı, üstünden, üstü, altından güzel. Yeraltına güzel yolculuklar yaptık, ilkler yaşadık, konaklarda tarihi okuduk. Diyarbakır, ciğerin şehri. Taşın şehri. Orası da kesinlikle... Yani uzatmadan Halfeti, Hasankeyf, Beyaz Su, Süryaniler, doğaya gizlenmiş yerler... Siyah Gül kolonyası muhteşem. Önce gidin, sonra okuyun oraları.
Ruhunuzun hiç durmaması dileğiyle iyi haftalar dilerim.
Neval Savak
